Kara para aklama suçlamasıyla aylarca tutuklu kalan Dilan Polat, cezaevinden çıktıktan sonra ilk kez yaşadıklarını anlattı. Polat, sosyal medya ve geleneksel medyada başlatılan bir linç kampanyasıyla karşı karşıya kaldığını belirtti. Masumiyet karinesinin ihlal edildiğini savunan Polat, hakkında çıkan iddiaların kanıtsız ve spekülatif olduğunu dile getirdi.
Dilan Polat, hakkında başlatılan kara para aklama suçlamalarına karşı duruşunu şu sözlerle savundu: “Her gün yeni bir iddia ortaya atılırken, dikkat kesilenler şimdi lehimize olan kanıtları ve çürütülen iddiaları görmezden geliyor. Kamuoyu, hiçbir belge olmadan yanlış yönlendirildi.” Polat, iddianame dahi hazırlanmamışken sosyal medya ve geleneksel medyada hedef haline getirildiğini, kara para ve bahis iddialarının ortaya atıldığını ancak bu iddiaların belgelenmediğini ifade etti.
“Etkileşime Kurban Edildik”
Dilan Polat, yaşadığı sürecin sosyal medya etkileşimleri uğruna saptırıldığını ve masumiyet karinesinin göz ardı edildiğini belirtti. “Soruşturmada gizlilik kararı olmasına rağmen, hiçbir kanıt olmadan bizi etkileşime kurban ettiler. İnsanlar önlerine sunulan haberlere inanmak zorunda kaldı,” diyen Polat, asılsız ihbarlar ve yalan beyanlar nedeniyle zor günler yaşadığını söyledi.
Toplumun Hassas Noktalarını Göz Ardı Ettim
Cezaevinde kaldığı süreç boyunca kendisiyle hesaplaştığını söyleyen Dilan Polat, sosyal medya paylaşımlarının toplumda tepki uyandırdığını kabul etti. Gösterişli içeriklerin, ekonomik sıkıntılar yaşayan insanlar için rahatsız edici olabileceğini ifade eden Polat, “Daha dikkatli davranmam gerekiyordu. Bu tarz paylaşımları tekrar yapmayı düşünmüyorum, daha duyarlı ve toplumu rahatsız etmeyecek içerikler üretmeye özen göstereceğim,” dedi.
“Her Adımım Aleyhime Haber Yapılıyor”
Dilan Polat, eşi Engin Polat’la yaşadıkları zorluklara değinerek, “Eşimle 10 ay boyunca görüşemedik, çocuklarımızdan uzak kaldık. Haftada bir yalnızca 10 dakika telefonda konuşabildik. Bu süreçte attığım her adım aleyhime haber yapıldı,” şeklinde konuştu. Polat, sosyal medyada paylaştığı bazı içeriklerin yanlış anlaşıldığını ve tepki aldığını söyledi.
Dilan Polat, kara para aklama suçlamalarına ilişkin davada yapılan incelemelerde suç teşkil eden bir durum bulunmadığını belirtti. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 908 sayfalık raporunda, Dilan Polat Şirketler Grubu’nun bir aile şirketi olduğu ve suç örgütü niteliği taşımadığına dair ifadeler yer aldı. Polat, suç unsuru bulunmadığına dair raporun önemini vurgulayarak, sosyal medyanın sansasyonel etkisinin adaleti gölgelediğini söyledi.
Adaletin Medyada Manipüle Edilmesi
Dilan Polat, medyanın masumiyet karinesini ihlal ettiğini ve adaletin sosyal medya etkileşimleri uğruna manipüle edildiğini savundu. “Adalet, etkileşim avcılığına kurban edilmiştir,” diyen Polat, yaşadığı mağduriyeti dile getirerek adaletin sosyal medya tarafından şekillendirilmemesi gerektiğini vurguladı.Dilan Polat, yaşadığı süreçte kamuoyunda başlatılan linç kampanyalarının adaleti olumsuz etkilediğini belirterek, sosyal medya ve geleneksel medyanın reyting uğruna masumiyet karinesini ihlal ettiğini savundu.
Bir yanıt yazın