Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu toplantısında yaptığı açıklamada, cezaevlerinde eğitim gören öğrenci sayısının 65 bin 986 olduğunu belirtti. Tunç, bu öğrencilerden bin 164'ünün örgün eğitimde ön lisans, bin 269'unun lisans eğitimi gördüğünü ifade etti.

Bakan Tunç, toplantıda yaptığı konuşmada, 2021 yılında İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlükten kaldırılmasından sonra kadın cinayetlerinde yaşanan artışa da dikkat çekti. Tunç, 2021'de 343, 2022'de 358, 2023'te 315 ve bu yıl içinde şu ana kadar 107 kadın cinayeti yaşandığını belirterek, "Dolayısıyla hiç olmasın, yani bu noktada en aza indirelim. Türkiye olarak Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre bizim bölgemiz orta sıralarda gözüküyor. Ama bizim ülkemizde hiç kadın cinayeti olmasın, biz bunu temenni ederiz" şeklinde konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığı ile bir protokol imzalayarak meslek liseleri açtıklarını da söyleyen Tunç, cezaevlerindeki öğrencilerin profiline ilişkin detayları paylaştı. Bu kapsamda cezaevlerinde 9 bin 389 kişinin açık öğretim ortaokulu, 43 bin 184 kişinin açık öğretim lisesi, 6 bin 914 kişinin açık öğretim fakültesi ön lisans ve lisans programlarına devam ettiğini belirtti.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç

Erdoğan’dan Reisi’nin Helikopter Kazası Sonrası Destek Mesajı: Türkiye Yardıma Hazır Erdoğan’dan Reisi’nin Helikopter Kazası Sonrası Destek Mesajı: Türkiye Yardıma Hazır

Örgün eğitim alanlara da değinen Tunç, cezaevlerinde 494 kişinin örgün eğitim ortaokula gittiğini, 494 kişinin örgün eğitim liseye gittiğini, bin 164 kişinin örgün eğitim ön lisans programında, bin 269 kişinin ise örgün eğitim lisans programında olduğunu dile getirdi. Tunç ayrıca, cezaevlerinde yüksek lisans programına devam eden 61 kişi, doktora programında olan 21 kişi, uzaktan eğitimle ön lisans programında 38 kişi, uzaktan eğitimle lisans programında 91 kişi ve Adalet Mesleki Eğitim Merkezi'nde bin 550 kişinin mesleki eğitim gördüğünü aktardı.

Çok programlı liselerde de 237 kişinin eğitim aldığını belirten Tunç, cezaevlerindeki eğitim olanaklarının ve katılımın önemine vurgu yaparak, bu sayede bireylerin sosyal hayata daha donanımlı bir şekilde katılabileceğini ifade etti.