Diyarbakır’da ölü bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın trajik ölümü, Ankara’da çeşitli kadın sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği bir protesto ile kınandı. Kadın Meclisleri, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Sokaktayım Yanındayım İnisiyatifi, Genç Feministler Federasyonu ve Sosyalistler Partisi (SOLDEP) üyeleri, Kızılay’daki Sakarya Caddesi’nde bir araya gelerek, bu korkunç olaya dikkat çekti ve adalet talep etti.
“Narin’in Katilleri Bulunsun” Sloganları
Protesto sırasında, ellerinde "Narin'in katilleri bulunsun", "Narin'in ölümünü karanlıkta bırakmayacağız" ve "Narin sönmeyen isyanımızdır" yazılı pankartlar taşıyan kadınlar, güçlü bir şekilde "Narin'in hesabını soracağız", "Aile, tarikat zulmüne son" ve "Çocukların kaderi ölüm değildir" şeklinde sloganlar attılar. Grup, çocuk cinayetlerine ve kadınlara yönelik şiddete karşı daha güçlü adımlar atılması gerektiğini vurguladı.
Sibel Suiçmez: "Hepimiz O Çuvalın İçindeyiz"
CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, protesto sırasında yaptığı konuşmada, Narin Güran’ın ölümü üzerinden ülkede yaşanan adaletsizliğe dikkat çekti. Suiçmez, "Bugün bulunan o çuvalın içerisinde sadece Narin yok. Bu ülkenin iktidarının tam kendisi var. Utancımız var. Hepimiz o çuvalın içindeyiz," diyerek, Narin'in ölümü üzerinden ülkenin adalet sistemine ve hükümet politikalarına eleştirilerde bulundu. Ayrıca, olayın üzerinin örtülmemesi ve gerçeklerin açığa çıkarılması için yayın yasağının kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Suiçmez, konuşmasında cezasızlık politikalarının sona erdirilmesi gerektiğine de dikkat çekti ve "Aile ve değerler" söylemi altında çocukların ve kadınların istismara uğradığını, bunun önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’de bu tür vakaların önlenmesi için daha etkin yasalar ve politikaların uygulanmasını talep etti.
Ankara Kadın Meclisi Temsilcisi Tuana Gençer, sivil toplum kuruluşları adına yaptığı konuşmada, Narin’in bu sabah okula gitmesi gerektiğini, ancak onun yerine çuvalda cansız bedeninin bulunduğunu vurguladı. Gençer, çocuk istismarının ve bu tür ölümlerin durdurulabileceğini belirterek, "Kadın cinayetlerini durdurmanın mümkün olduğu gibi çocukları korumak da mümkün. Çocukları Koruma Kanunu uygulanırsa çocuklar yaşayabilir," dedi. Gençer, okullarda risk tarama formlarının doldurulmasının önemine dikkat çekti ve bu tür önlemlerle çocuk istismarının önlenebileceğini savundu.
Protesto sırasında kadınlar, Narin Güran’ın ölümünün karanlıkta bırakılmaması gerektiğini ve adaletin sağlanması için daha fazla çaba harcanması gerektiğini dile getirdi. Kadınlar, cezasızlık politikasının sona erdirilmesi ve çocukların, kadınların güvenliğini sağlamaya yönelik yasal düzenlemelerin artırılması gerektiğini vurguladılar. Ayrıca, Türkiye’de kadın cinayetleri ve çocuk istismarına yönelik hukuki boşlukların kapatılması gerektiği de ifade edildi.