Batman'ın Sason ilçesine bağlı Kaşyayla köyünün Güneycik mezrasında yer alan Kaşyayla Gidornik İlkokulu, tek bir öğrenci ve ona ders veren bir öğretmenle eğitim hayatına devam ediyor. Kış şartlarının zorluğu ve göçler nedeniyle öğrenci sayısının giderek azaldığı bu küçük okulda, 3'üncü sınıf öğrencisi İsmail Bozkurt, öğrenimini sürdürüyor.

Tek Öğrenciye Özel Eğitim

Ücretli öğretmen Pınar Aktaş, İsmail'e özel bir eğitim veriyor. Sabahları sobayı yakarak güne başlayan Aktaş, "İsmail geldikten sonra dersimizi işliyoruz" diyor. Tek öğrenci olmasının verdiği benzersiz durum, öğretmen ve öğrenci arasında farklı bir bağ kurulmasını sağlamış. Aktaş, "Tek öğrenciye eğitim vermek farklı bir duygu" ifadelerini kullanarak, bu deneyimin hem zorluklarını hem de güzelliklerini vurguluyor.

Eğitimde Devrim Gibi Değişiklik: Bahçeşehir'den Müfredat Yorumu! Eğitimde Devrim Gibi Değişiklik: Bahçeşehir'den Müfredat Yorumu!

Oyun ve Eğitimin İç İçe Geçtiği Anlar

Teneffüslerde badminton, satranç ve futbol gibi oyunlar oynayan ikili, eğitimin yanı sıra sosyal aktivitelerle de zaman geçiriyor. Öğretmenin aynı zamanda öğrencisinin arkadaşı olması, İsmail'in okula olan bağlılığını artırıyor. Aktaş, "Öğrencimin okul arkadaşıyım" diyerek, bu benzersiz eğitim yolculuğundaki rollerin çok ötesinde bir ilişki kurduklarını belirtiyor.

Aile Gibi Bir Bağ

Pınar Aktaş'ın anlatımlarından, Kaşyayla Gidornik İlkokulu'nda kurulan ilişkinin sadece eğitimle sınırlı kalmadığı anlaşılıyor. "Biz birer aile gibi olduk" diyen Aktaş, öğrencisi ve onun ailesiyle kurduğu derin bağdan bahsediyor. Zorlu coğrafyada tek bir öğrenci için gösterilen bu çaba ve fedakarlık, eğitimin önemine dair güçlü bir mesaj veriyor.

İsmail'in Hayalleri ve Mutluluğu

İsmail Bozkurt ise okulunu ve öğretmenini çok sevdiğini, büyüyünce polis olmak istediğini söylüyor. Tek öğrenci olmanın getirdiği olası sıkıntıların aksine, İsmail, öğretmeniyle kurduğu yakın ilişki ve birlikte geçirdikleri kaliteli zaman sayesinde mutlu bir eğitim hayatı yaşıyor.

Kaşyayla Gidornik İlkokulu'nun hikayesi, eğitimin sadece kalabalık sınıflarda veya büyük şehirlerde değil, ülkenin en ücra köşelerinde bile nasıl bir umut ve mutluluk kaynağı olabileceğinin canlı bir örneğini sunuyor. Öğretmen Pınar Aktaş'ın ve öğrencisi İsmail'in yaşadıkları, eğitimde fırsat eşitliğinin ve öğretmenlerin öneminin altını çiziyor.