Diyarbakır Barosu, uzun süredir Türkiye gündemini meşgul eden ve toplumsal yankı uyandıran Narin olayına müşteki sıfatıyla dahil oldu. Baro Başkanı Nahit Eren, bu ve benzeri trajedilerin son bulması için hukuki sürecin yakından takipçisi olacaklarını açıkladı.

Kahverengi Kokarca ile Mücadele İçin Samuray Arıları Salındı Kahverengi Kokarca ile Mücadele İçin Samuray Arıları Salındı

Diyarbakır Barosu'nun Müdahalesi ve Adalet Arayışı

Baro Başkanı Nahit Eren, yaptığı açıklamada Narin'in trajik ölümünün toplumda büyük bir etki bıraktığını ve benzer vakalarda adaletin sağlanması için bir dönüm noktası olacağını vurguladı. Eren, "Evet Narinimizi kaybettik ama bu duyarlılık bundan sonra benzer kaybettirme, öldürme ve taciz dosyaları açısından bir milat olacak," dedi.

Narin dosyasına müşteki olarak başvuru yapan Diyarbakır Barosu, soruşturma dosyasına aktif olarak dahil oldu. Nahit Eren, baronun bilgi kirliliğini gidermek ve Narin gibi çocukların dosyalarına müdahil olmak için çalıştığını belirtti. Narin'in faillerinin yakalanması için yapılan soruşturmalarda baronun önemli bir rol üstleneceğini ifade etti.

İlk Gözaltı ve Soruşturma Detayları

Eren, Narin kaybolduktan sonra yapılan ilk gözaltı işleminin ağabeyi Enes Güran ile başladığını açıkladı. Aile bireyleri ve komşular üzerindeki şüphelerin, olaydan 8 gün sonra ortaya çıktığını belirtti. Ayrıca, DNA örneklerinin Narin'in amcasının aracında bulunması ve Narin'in bedeninin keşfi sonrası 23 kişinin gözaltına alındığını paylaştı.

Diyarbakır Barosu Başkanı, soruşturma makamları ve kolluk birimlerinin ilk andan itibaren Narin kaçırılmış algısını oluşturan sözde tanık beyanlarıyla hareket etmediğini eleştirdi. Enes Güran'ın vücudundaki izler üzerine gözaltına alınması ve adli tıp raporunun geçen süreyi gerekçe göstererek kollarındaki, sırtındaki izlerin ve yüzündeki morlukların başkasına ait DNA izlerinin tespit edilemeyeceğini belirtmesi gibi eksiklikler ve ihmallerin, soruşturma sürecini olumsuz etkilediğini ifade etti.

Editör: Şeydanur Çıtır