Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), 2024 yılının sonuna doğru La Nina hava olayının görülme olasılığının yüzde 60 olduğunu açıkladı. Ekim 2024 ile Şubat 2025 arasında etkili olması beklenen La Nina, Pasifik Okyanusu’nda okyanus yüzey sıcaklıklarında büyük ölçüde düşüşe neden olurken, tropikal atmosfer dolaşımında değişikliklere yol açacak.

La Nina’nın Etkileri Bölgesel ve Yoğunluğa Bağlı Değişecek

WMO’nun güncellenen hava tahmin raporuna göre, La Nina olayının etkileri her bölgede farklı yoğunluklarda hissedilecek. Okyanus yüzey sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte rüzgar, basınç ve yağış gibi atmosferik faktörlerde ciddi değişiklikler yaşanacak. Özellikle tropikal bölgelerde, El Nino’nun etkilerinin tam tersi iklim koşullarına neden olması bekleniyor. Ancak WMO, La Nina’nın etkilerinin şiddetinin ve süresinin diğer iklim etkenleriyle olan etkileşimine bağlı olarak değişiklik göstereceğini belirtiyor.

WMO Genel Sekreteri Celeste Saulo, La Nina’nın küresel iklimdeki etkilerinin geçici olacağını ve sera gazları nedeniyle küresel sıcaklıkların uzun vadeli artış trendini değiştirmeyeceğini vurguladı. Saulo, “Haziran 2023’ten bu yana küresel kara ve deniz yüzey sıcaklıklarında sürekli bir artış gördük. La Nina, kısa vadeli bir soğuma etkisi yaratabilir ancak sera gazlarının atmosferde yarattığı ısınma etkisi devam edecek” şeklinde konuştu.

Malatya'da 5.9 Büyüklüğünde Deprem: Çevre İller de Sarsıldı Malatya'da 5.9 Büyüklüğünde Deprem: Çevre İller de Sarsıldı

WMO, La Nina ve diğer iklim olaylarının küresel düzeydeki etkilerini yakından izlemeye devam edeceğini belirtti. Küresel hava olaylarının bölgesel ve yerel düzeydeki sonuçlarının daha net görülebilmesi için çalışmaların sürdüğü ifade edilirken, önümüzdeki aylarda detaylı raporların yayımlanacağı duyuruldu.

La Nina, Pasifik bölgesinde özellikle tarım, balıkçılık ve su kaynakları üzerinde büyük etkiler yaratırken, diğer bölgelerde de kuraklık ve aşırı yağış gibi zıt iklim koşullarına neden olabiliyor. Bu nedenle, uzmanlar, La Nina’nın olası etkilerine karşı hazırlıklı olunması gerektiğini vurguluyor.

Editör: Şeydanur Çıtır