Mossad ajanları davasında son gelişmeler neler? İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve uluslararası alanda büyük ilgi çeken bu davada, 20 sanık tutuklu oldukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Peki, bu durum davaya nasıl etki edecek ve sanıkların geleceği hakkında ne gibi kararlar verilecek? İşte detaylar.

Mossad Ajanları Davası Ne Oldu, Ara Karar Çıktı mı?

Mossad Ajanları Davası

Mossad ajanları olarak bilinen ve İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 20 sanık, tutuklu bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile duruşmaya katıldı. Uluslararası arenada dikkatle takip edilen bu dava, İsrail istihbarat servisinin internet tabanlı mobil uygulamalar üzerinden yürüttüğü iddia edilen casusluk faaliyetlerine odaklanıyor.

Duruşma sırasında, 8 tutuksuz sanık ve avukatları da mahkemede hazır bulundu. Cumhuriyet savcısı, davanın detaylarına ilişkin çarpıcı bilgiler paylaştı. Savcı, İsrail istihbarat servisinin çeşitli kod adları altında operasyonlar yürüttüğünü belirtti. Bu kod adları arasında "Abdalla Qassem", "Abu Halid Abdalla Qassem", "Janet Foster", "Ali Al Jafrı", "Şhirin Alayan", "Roman Romanov", "Cemal", "Igor" ve "Ilya" yer aldı. Bu isimlerin, sanıklar tarafından çeşitli gizli operasyonlar için kullanıldığı iddia edildi.

Savcılık, sanıkların elde ettikleri bilgilerin devletin güvenliği ve dış siyasal yararları açısından son derece hassas olduğunu vurguladı. Bu nedenle, 57 sanığın "yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini" suçundan 8 ile 12 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmalarını talep etti. Sanıkların avukatları ise, müvekkillerinin tahliyesini talep etti ve duruşma sırasında bir dizi savunma yaptı.

Mahkeme heyeti, verilen ara kararda 18 tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi. Bu karar, tutuklu kaldıkları süre ve delil karartma ihtimalinin olmaması gerekçesiyle alındı. Ayrıca, 36 sanığın yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması kararı verildi. Duruşma, sanık ve avukatlarının mütalaaya karşı savunma yapmaları için ertelendi.

Fahrettin Altun: “Depremle İlgili Medya Sorumlu Yayıncılık Yapmalı” Fahrettin Altun: “Depremle İlgili Medya Sorumlu Yayıncılık Yapmalı”

Bu dava, Türkiye ve İsrail ilişkileri açısından hassas bir konumda bulunuyor ve her iki ülkenin dış politikaları üzerinde de etkili olabilecek potansiyele sahip. Yargı sürecinin ilerleyen dönemlerde nasıl sonuçlanacağı, bu bağlamda büyük önem taşıyor. Önümüzdeki duruşmalarda, savunma tarafının argümanları ve mahkemenin nihai kararı, uluslararası toplum tarafından yakından izlenecek.

Editör: Şahsuver Çıtır