Gündem Haberleri

Prof. Dr. Naci Görür Bingöl Depremini Değerlendirdi: "Yer Can Sıkıcı ve Riskli"

Bingöl'de 4.2 büyüklüğündeki deprem, Prof. Dr. Naci Görür'ün dikkatini çekti: "Hem KAF’a, hem DAF’a yakın, bu yörede büyük deprem riski artıyor."

Abone Ol

Bingöl'ün Karlıova ilçesinde meydana gelen 4.2 büyüklüğündeki deprem, Türkiye'nin sismik aktivitesi açısından önemli bir konu oldu. Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depremin gerçekleştiği lokasyonun riskli olduğunu ve bölgede daha büyük sismik hareketlilikler beklediklerini ifade etti.

Depremin Detayları ve Görür'ün Analizi

18:27'de meydana gelen depremin merkez üssü Bingöl'ün Karlıova ilçesi Serpmekaya bölgesindeydi. Depremin yer kabuğu içindeki 11.88 kilometre derinlikte gerçekleştiği belirlendi. Prof. Dr. Naci Görür, X sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda, depremin küçük olmasına rağmen, yerinin önemli bir can sıkıntısı kaynağı olduğunu vurguladı. Görür, "Karlıova-Serpmekaya/Bingöl’de 4,1 deprem oldu. Deprem küçük ama yeri can sıkıcı. Hem Kuzey Anadolu Fayı (KAF)’a, hem Doğu Anadolu Fayı (DAF)’a yakın. Her iki fayda da bu yörede deprem bekliyoruz," şeklinde konuştu.

Fay Hatları ve Olası Riskler

Kuzey Anadolu Fayı (KAF) ve Doğu Anadolu Fayı (DAF), Türkiye'nin en aktif ve büyük depremlere sebep olan fay hatları arasında yer alır. Görür'ün değerlendirmelerine göre, bu iki fay hattının kesişme noktasına yakın bölgelerdeki depremler, faylardaki stres dağılımını değiştirebilir ve potansiyel olarak daha büyük depremlere zemin hazırlayabilir. Bu bağlamda, Bingöl depremi, bölgesel olarak fay hatlarında olası bir deprem için uyarıcı bir işaret olarak kabul ediliyor.

Prof. Dr. Naci Görür ve diğer yer bilimciler, bölge halkını ve yetkilileri, fay hatlarına yakın yerlerde olası büyük depremlere karşı hazırlıklı olmaları konusunda sürekli olarak uyarıyor. Deprem öncesi hazırlıklar, yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi, acil durum ekipmanlarının hazır bulundurulması ve halkın deprem bilinci eğitimleri bu hazırlıklar arasında yer alıyor. Görür'ün vurguladığı gibi, depremlerin küçük olması, potansiyel tehlikenin göz ardı edilmesi anlamına gelmemeli ve her deprem, daha büyük bir felakete karşı ciddi bir uyarı olarak değerlendirilmelidir.