Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2015 yılında yaşanan ve dönemin Baro Başkanı Tahir Elçi’nin hayatını kaybettiği olayla ilgili dava süreci, Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sonuçlandı. Mahkeme, sanıkların beraatine karar verdi. 12 Haziran’daki karar duruşmasında, polis memurları S.T, F.T. ve M.S hakkında "bilinçli taksirle öldürme" suçundan beraat kararı verildi. Kararın gerekçesinde, Tahir Elçi’nin ölümüne sebep olan kurşunun hangi silahtan atıldığının tespit edilemediği belirtildi.
Gerekçeli kararda, sanıklar ve tanıkların ifadelerine yer verilirken, Elçi'nin ölümüne neden olan atışın kim tarafından yapıldığının belirlenemediği vurgulandı. Mahkeme, sanıkların üzerine atılı "bilinçli taksirle öldürme" suçundan yeterli delil bulunamadığı için beraat kararı verdi. Kararda, "Sanıkların eyleminin sabit olmaması nedeniyle CMK'nin 223/2-e maddesi gereğince beraatlerine karar verilmiştir" ifadeleri kullanıldı.
Terörist Saldırı Detayları ve Sonuçları
28 Kasım 2015'te Diyarbakır Barosunun düzenlediği basın açıklaması sırasında PKK terör örgütü mensuplarının saldırısı sonucu polis memurları Ahmet Çiftaslan ve Cengiz Erdur şehit olmuş, çıkan çatışmada Tahir Elçi hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili olarak hazırlanan iddianamede, kaçan terör örgütü mensubu Mahsum Gürkan'ın operasyonlarda etkisiz hale getirildiği, diğer terörist Uğur Yakışır hakkında ise yakalama kararı çıkarıldığı belirtilmişti.
Mahkeme Kararının Etkileri ve Toplumsal Tepkiler
Karar, Tahir Elçi’nin ailesi ve hukuk çevreleri tarafından büyük bir hayal kırıklığı olarak değerlendirildi. Aile ve destekçileri, adaletin yerini bulmadığını ve gerçek faillerin cezalandırılması gerektiğini vurguladı. Karar sonrası, toplumsal medyada ve çeşitli platformlarda, adaletin sağlanması için daha fazla çaba gösterilmesi yönünde çağrılar yapıldı. Tahir Elçi'nin anısına adalet arayışının sürdüğü, ilerleyen dönemlerde de bu yönde girişimlerin devam edeceği belirtildi.
Mahkeme, terörist Uğur Yakışır'ın dosyasını ayrı tutarak, onun yakalanması ve yargılanması sürecinin devam etmesine karar verdi. Aynı zamanda, Tahir Elçi’nin ölümüyle ilgili gerçeklerin tam olarak aydınlatılması için aile ve hukukçuların mücadelesinin sürmesi bekleniyor. Bu dava, Türk hukuk sistemi ve insan hakları bağlamında önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilmekte ve izlenmekte olan bir süreç olmaya devam ediyor.