Eski ABD Başkanı Donald Trump hakkında, görev süresi sonrasında devlete ait gizli belgeleri Florida'daki Mar-a-Lago malikanesinde saklamakla suçlandığı dava, federal mahkeme tarafından düşürüldü. Davanın reddedilmesi, Trump'ın hukuki mücadelelerinde önemli bir dönüm noktası oldu.
Yargıç Aileen Cannon'un Kararının Detayları
Yargıç Aileen Cannon, davayı reddetme kararını, Özel Savcı Jack Smith'in atanma süreci ve finansmanı ile ilgili anayasal sorunlara dayandırdı. Cannon, Smith'in atamasının ABD Anayasası'nın Atanma Maddesi'ni ihlal ettiğini ve bu nedenle hazırlanan iddianamenin geçersiz olduğunu belirtti. Ayrıca, Smith'in kullanmış olduğu süresiz ödeneklerin de Anayasayı ihlal ettiğine işaret ederek, ancak davanın asıl reddi gerekçesinin atanma usulsüzlüğü olduğunu vurguladı.
Kararın ardından Donald Trump, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Florida'daki iddianamenin reddedilmesinin, diğer "cadı avı davalarının" da hızlıca reddedilmesi için bir başlangıç olması gerektiğini ifade etti. Trump, bu açıklamayla, 6 Ocak Kongre baskını, New York'taki sus payı davası ve Georgia'daki seçim müdahale iddiaları gibi diğer hukuki mücadelelerine atıfta bulundu.
Trump, kendisine yönelik tüm soruşturmaları "siyasi" olarak nitelendirerek, bu davalarda hedef alınmasının, Demokrat Adalet Bakanlığı tarafından Joe Biden'ın siyasi rakibi olması nedeniyle yapıldığını savundu. Trump ayrıca, Mar-a-Lago'dan alınan belgelerin bağımsız bir hakem veya özel bir hakim tarafından incelenmesini talep etmişti.
Yargıç Cannon'un kararı, Trump'ın devam eden hukuki mücadelelerine nasıl bir etki yapacağı konusunda spekülasyonlara neden oldu. Karar, Trump'ın savunma stratejisinde önemli bir zafer olarak görülüyor ve siyasi arenada da geniş yankılar uyandırıyor. Bu kararın, Trump'ın siyasi geleceği ve Amerikan hukuk sistemi üzerinde uzun vadeli etkileri olması bekleniyor.