Prof. Dr. Naci Görür Antalya’da gerçekleşen depreme dair önemli açıklamalarda bulundu. İşte detaylar…
AFAD Antalya’da 4,6 büyüklüğünde bir deprem olduğunu duyururken Kandilli Rasathanesi de Akdeniz açıklarında 4,9 büyüklüğünde bir sarsıntı olduğunu bildirmişti. Depremin Alanya açıklarında meydana geldiği belirtiliyor ve bu bölge Helen-Kıbrıs dalma-batma zonu üzerinde bulunuyor. Prof. Dr. Naci Görür sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Geçmiş olsun, sevgiyle” ifadelerini kullanarak halkı bilgilendirdi.
Bu deprem özellikle Antalya bölgesinin yer kabuğu hareketliliği açısından kritik bir öneme sahip. Bölge geçmişte de sık sık depremlerle karşı karşıya kalmış ve bu tip sismik aktiviteler yer bilimi açısından önemli veriler sunuyor. Prof. Dr. Görür bu tür depremlerin yer kabuğunun altında devam eden hareketlerin bir göstergesi olduğunu ve bölge halkının dikkatli olması gerektiğini belirtiyor.
Antalya Deprem Bölgesi mi?
Antalya doğal güzellikleriyle ünlü bir turizm bölgesi olsa da deprem riski de göz ardı edilmemesi gereken bir konu. Prof. Dr. Görür, bu tür olayların bölge halkını ve yetkilileri hazırlıklı olmaya çağıran bir uyarı niteliğinde olduğunu vurguluyor. Depremler yer kabuğunun hareketiyle oluşan doğal olaylar olup insan hayatı için büyük tehlikeler barındırabiliyor. Bu yüzden bölgedeki yapıların sağlamlığı deprem anında nasıl hareket edileceği ve afet sonrası yapılması gerekenler konusunda bilincin artırılması gerektiğini söylüyor.
Antalya’da Hangi Bölgeler Riskli?
Antalya’da son günlerde yaşanan depremler bölgedeki aktif fay hatları ve riskli yerler hakkında önemli soruları gündeme getirdi. Özellikle Alanya ilçesinde meydana gelen deprem Antalya’nın çeşitli bölgelerinde yaşanabilecek olası sismik etkinlikleri tekrar gözler önüne serdi. Deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Alanya açıkları ve Oniki Adalar çevresinde gerçekleşen depremlerle ilgili açıklamalarda bulundu. Görür, her iki depremin de Helen-Kıbrıs dalma-batma zonunun etkisiyle meydana geldiğini belirtti ve bu zonun, Afrika Levhası’nın Anadolu Levhası’nın altına doğru dalması sonucu sismik hareketlerin yaşandığını ifade etti.
